matematik dersine nasıl çalışılır?

Çoğu insanın en büyük korkularından biridir matematik dersi. Okullarda en sevmediğiniz ders nedir sorusunun açık ara önde giden dersidir. Sayılar kafasını karıştırır kimisinin. Kimisi de o ‘x’ ile ‘y’ nedir ya hu ne oldukları belli değil her yerden de çıkıyorlar diyebilir. Kimisi aslında yapabilsem severim diyebilir. Kimisine göre de matematik dersindense sayfalar dolusu ezber yapmak daha makbuldür.
Matematik aslında temelde ilk öğreten kişinin yöntem ve tekniği nedeniyle olumlu ya da olumsuz tavır alacağımız bir derstir. Çünkü ilk öğretmeniniz size sevdirebildiyse devamı da gelir bir şekilde.
Ben öğrencilerime hep ‘herkes matematikten 100 almak zorunda değil ancak herkes 45-50 puanı geçebilecek matematik bilgisine ve yeteneğine sahiptir.’ Derim.
Matematik ezberlenmez öğrenilir. Bunu öncelikle bilmeliyiz. Peki matematik öğrenmek nasıl olur? Bunu cevaplayalım. Öncelikle imkanımız olduğunca mutlaka dersi derste anlamaya gayret etmeliyiz. Derste anlaşılmayan yerler olursa mutlaka sorup öğrenmeliyiz. Çünkü anlamadığınız noktaları tek başınıza telafi etmeniz zor olabilir. Daha sonra mutlaka öğrendiğimiz yeni bilgilerimizi kontrol edip kendimizi deneyebileceğimiz konu ile alakalı en az 15-20 soru çözmeliyiz. Çözemediğimiz sorular olursa doğru çözümünü öğrenmeliyiz. Daha sonra yeni öğrendiğimiz konuları aynı gün tekrar etmeli ve öğrenmenin gerçekleşmesi için ara ara tekrarlarla hafızaya kaydetmeliyiz. Ve haftalık, aylık genel tekrar ve soru çözümlerini yapmayı aksatmamalıyız.
Bilgiyi tekrar ettikçe öğrenme kalıcı olur. Ve birde bu tekrarları bol soru çözümüyle desteklersek kalıcı ve gerçek öğrenme gerçekleşmiş olur. Bilgi nankördür tekrar etmedikçe unutulur. İletişim ve teknoloji çağında dikkatimizi dağıtan birçok şey varken bilgiyi kalıcı hale getirmek daha zorlaşıyor.
Özetle matematik bol soru çözümü ve tekrarlarla öğrenilir. Soru çözerken aklımızda tutmakta zorlandığımız konularla ilgili küçük notlar yazıp bunları soru çözerken sürekli görebileceğimiz bir yere yapıştırabilirsek ezberlemeye çalışmadan birde bakmışsınız hepsini öğrenmiş olursunuz. Buna en iyi örnek pek sevilmeyen trigonometri konusunun formülleri olabilir.
Unutmayalım ki matematik öğretmenlerinin elinde sihirli değnek yok ki dersi işler işlemez bütün bilgiler öğrencinin beynine kaydedilsin! Sihirli değneklerimiz kalemlerimiz sihirli sözcükler ise kitaplardaki bilgiler. Sonuç olarak çaba harcamadan olmaz bunu unutmayalım.